Ölmemişiz Hala

Ölmemişiz hala!

Bu da demektir çok öleceğiz 

Ceket cebinde soft paket

Katran bir çayı yudumlayacağız

Bazen dönüyor dünya, sadece bazen

Diğer zamanlarda duruyor  biliyorum

Allah buradan oraya belanı verir mi?

Diğer zamanlarda veriyor, biliyorum

Okşuyorum gönlümü , sarıyorum kanatlarını

Yakındır vakti , uçup gideceğiz!

Diğer zamanlarda evlenmişizdir belki

Alt markete borcumuz vardır

Kim bilir ? Gözlüklerim vardır..

Gazeteyi arkasından değil , başından okuyorumdur

Ölmemişiz hala!

Bu da demektir ; çok ölümlüyüz

Sofada bir telefonluk , defter

İçinde yıllardır aranmayan numaralar

Sarı renkli duvarlarda

Belki bir anadolu şehrinde yaşayacağız

Belki bir sobadan zehirleneceğiz

Zeytine zam gelecek, yeni diziler başlayacak

Biz hep beraber hababam sınıfını izleyeceğiz

Allah buradan oraya belanı verir mi?

Diğer zamanlarda veriyor biliyorum

Diğer zamanlarda doymuşumdur sana

Ve üzüntü denen şeyi bilmiyorumdur.

Ölmemişiz hala!

Bu da demektir ; öleceğiz sonra

Çeyizinden kalan bardak çatlayacak

En sevdiğin kanepeye çay dökülecek sonra
Ve biz kol kola geleceğiz
Bir akraba ziyaretinden
Bok götürecek evimizi , kim bilir?
Kim bilir?
Öleceğim kırkımda
Sen bir dul olacaksın , çocuklarımız yetim
Resmi unutulmuş bir ölü olacağım
Diğer zamanlarda öyleyim biliyorum.
Allah buradan oraya belanı verir mi?
Vermesin!

Ölmemişiz hala!
Gömmekten cesetleri alacele
Sıra bize gelmemiş daha...

Kendini Sevmeli

Kendini sevmeli insan
Önce değil , sonra
Önce yaratıcısını sevmeli
Sonra annesini...
Değil , değil !
Sonra kendisini!
Çünkü çok sevdiği Annesi böyle isterdi!

Bakarak aynada gözlerine;
Seviyorum seni , saygıdeğer ben
Yaptığın hataları seviyorum , iyi ki yaptın
Allah beni yarattı! Allah dedirtti...
Bundan başka nedir önemi olan?

Dizine yatırıp bazen kendini
Okşamalı saçlarını , geçmiş yaşların
Çünkü onlar , senin kardeşlerin
Her pastada öldü bir yaşın ,  kardeşin

Dar yürek

Ben, dar yüreğimden açıldım
Soğuk denizlere dokundum
Sevmediğim kadınlar gördüm
Sevdiklerimi ise yüreğime gömdüm

Ben , dar yüreğimden vuruldum
Acılarıma güldüm de kurtuldum
Dert aldım , ders alamadım
Geçtiler bazen , bazen kaldılar

Ben , dar yüreğimden baktım
Acılarıma yokmuş gibi davrandım
Onlarda yok oldular , geçtiler
Gömdüklerim dirildi , ben öldüm

Ben , dar yüreğimden çıktım
Kıt aklımdan baktım da kalktım
Kalktım da gezdim , baktımda
Ölsek Allahta affetse süper olurdu!

Labirent

Geçer gider vakit.
Geçer gider içimizden.
Ölüler bırakır , senaryolar ardında.
Kurgulanmış ama gerçek olmamış.
Niyetlenilmiş ama alınmamış hediyeler.
Sevilmiş ama duyulmamış kelimeler...
Hep erken gitmiş birine,
Hep geç kalmış birine,
Hep az sevmiş gerekeni,
Hep çok sevmiş hak etmeyeni
İnsan böyle bir labirent
Bulunamadı çözeni...

Ben Neredeyim?

Siyah bir el  , kapalı ağzımda
Tavan bugün  daha yakın bana
Yaşamak çok güzel farkındayım
Ölüm fikrini kim sokuyor aklıma?
Darlanıyor ruhumun pak çocukluğu
Uykularımı bölüyor bu kötülük
Dualara sığınmış bir yolcuyum sonra
Sonra bir boşlukta tutuluyorum yine
Vicdansıza , vicdan anlatmakta niye?
Herkes bir yerde zihnimdeki dünyada
Soruyorum kendime ; ben neredeyim?

Hüsranla tıkanmış burun deliklerim
Lokmaları yutamıyor ufak boğazım
Yaşamak çok güzel farkındayım
Darlanıyor göğüs kafesimin mahkumu
Uçup çıkmak istiyor şu soğukta
Zaten üşütmüş bir ayazda kendini
Küsmüş zihnim ile ilan etmiş özerkliğini
Uykularımı bölüyor bu kötülük
Düşün! Mucizelere bile inanıyorum
Sonra bir boşlukta tutuluyorum yine!
Hayırsızı, hayıra yormak ne diye?
Herkes bir yerde , zihnimdeki dünyada.
Soruyorum kendime , ben neredeyim?

Bir Hayal Dahi Kuramıyorum

Yani! Bir hayal bile kuramıyorum

Nasılda anlıyorum her şeyi bu gecelerde.

Nasılda sakinleşiyorum dört duvarla.

Saçlarımı be ellerimi görüyorum

Başım ağrıyor ve alkol içmiyorum

Ondan vazgeçtim bazen düşünüyorum

Sigarada içmiyorum 21 yaşımdayım

Tam başındayım hayatımın

Sona gelmiş hissiyle...

Ölebilirim bir gün yirmilerimde

Otuzlarımda ve ya kırklarımda

Komik gelir bu kırıklar , ellilerimde

Belki hatırlamam dahi

Yani bir hayal dahi kuramıyorum.

Göremiyorum kuşları gökyüzünde

Sevemiyorum sarı sokakları

Benim yapamıyorum bir insanı

Dokunduklarım kırık ben mi sağlamım?

Sevmiyorum yalnızlığı ama kaçamıyorum

Bazen farkedemiyorum yaşadıklarımı

Başım ağrıyor ve alkol içmiyorum

Dualar ediyorum mantık hatalarıyla dolu

Buluyorum Allahı geri alıyorlar elimden

Ama dur diyorum, beni en iyi o anlar

Yani! bir hayal dahi kuramıyorum.

Nasılda anlıyorum her şeyi bu gecelerde

Ah Allahım! Ben ne istiyorum?

Meyveleri sevmiyorum, yemekleride

Hep orada dursun annem ve babam ölmesinler

Ama dokunmayım da onlara görmesinler

Beni görsün , beni bulsun , ben değişmeden

İstiyorsam anlayım , oda bir insan

Sigarada içmiyorum , 21 yaşımdayım

Ölümü tanımıyorum , ölümü tanıyamam

Ama ölümden korkmazlar , insandan korkarlar

Sizi ciddiye almıyorum ama üzgünüm

Kendini seviyorum ama aşık değilim

Kendimi dövüyorum ama küsmüş değilim

Yani! Bir hayal dahi kurdurmuyorlar!

İstenmemekten doğuyor , tüm şiirler

Düşünenler akıllıysa , ya düşünerek delirenler

Yani işte öyle...

Korku

Kalbimde bir kasvet vardı siyahım
Her şeyi onun için yapmıyorum
Aslında unuttum ve yine yalnız kaldım
Korktum bir hayalperest olmaktan
Korktum anlıyor musun, aynalardan
Şarkıların içindeki acılardan
Korktum anlıyor musun yenilenlerden
Yenilenler gibi olmaktan korktum
Anlanmamaktan ve anlatamamaktan
Korktum hayallerimdeki gibi olmamasından
Olmadı!
Ne değişir ki?
Hem olsa, olmamasına nasıl üzülürdüm
Olmamasına odaklandım!
Olmasını beklerken , olmamasından korktum
Çünkü daha acı ; hayal kırıklığı,
kemik kırıklığından...