29 Eylül 2017 Cuma

Yanmak Bile Güzel

Ne var aşktan güzel
Acısı anlam
Sefası bayram…

Varlığı heyecan
Yokluğu keder
Ne var aşktan güzel?

Atmaktan başka
Bir anlamı var kalbin

Nefis terbiyesi
Sabretmenin öğretmeni

Soruyorum
Ne var aşktan güzel?

Renklerin rengi
Evrenin sebebi

Ama bu yangın

İşte bir yangın!
Yanmak bile güzel.

Bir Şey Eksik


Ne eksik?
Bilmiyorum…  Bir şey eksik!
Karnım tok , odam sıcak.
Bu dert ne elle tutulur,
Ne de bir çeşit kuruntudur.
Bir şey eksik.
 Dolduramıyorum…


İyide ne eksik?
Aramalar bir buluşa varamıyor.
Yüreğimin ortası kan batağı.
Bu kanlı yolun izini
Süremiyorum…
Allahım ben neden mutsuzum ki?
Of… Bir şey ekik
Bulamıyorum.

Tamam da ne eksik?
Bu nefes alış verişlerde.
Ne bir bilinç , ne bir haz var.
Sabah oluyor , sonra akşam.
Yabancısıyım bu acı fikrin.
Ben eksiğim bu derimin içinde ben!
Aramakla bulamıyorum bu eksiği.
Sabah oluyor , sonra akşam…
Bir şey eksik.


Bu mu yaşam?

Var olmama hakkı ile ilgili


Var olmanın Yadsınamaz Bir Acısı var

Var olmanın yadsınamaz bir acısı var. Hiçbir şey  var olmak kadar ağır değil. –Yok olmak hiç bahsi edilmeyen şey olmak olsa gerek. Ama bir adada bar olan ama kimsece bilinmeyen biri yok mudur? Bilemeyiz belki böyle biri yoktur? Ama belirdi kafamızda bir kere. Ya varsa , ya yoksa… Yok olmak hiç bahsedilmeyen bir şey – olmak değilmiş.  O zaman dağılalım.

Var olmanın
Anlamı:din.
        -Anlaşıldı.

Dinin Anlamı?
Var olmak… 
       -Anlaşıldı.
Neden varız?
El cevap: Dine bakınız.

-Var olmama hakkımızı kullanmak ile
İlgili müracaatlar için , yok olduğunuz
Vakitleri kanıtlayınız…

Dinsizim , din sızım.
Ne yapmalı?
El cevap = Ölüm sonrasına
Mantıklı yanıtlar bulup,iç huzuru
Sağlayıp yaşamalı.

İnanmak istiyorum,inanamıyorum
Ne yapmalı?
El cevap : Dinin verdiği içe zor gelen,
Cevaplara dil ile inanıp,
Yüreğin inanması beklenmeli.
İçerde kibir var mı araştırılmalı.

Not: Bilinçleri yok olunca var olmanın
Aüır yükü altında ezilmekten kurtulacağına gerçekten

İnananlar ölmelileri. Lütfen kanıtlayınız

9 Eylül 2017 Cumartesi

boşluk

Boşluk

Kavuşmak kucağımda bir boşluk
Ne tenin hatrımda ; ne sesin, ne kokun
O neşeli akşamlarda yarım yarım öpüşlerimiz.
Bir de kulaklarımda sesinden bir boşluk.

Unutulmadığından değil , unutmak istemediğimden.
Hani şehirlerden kaçışımız, yolları yurt edişimiz.
Güzel oluşundan değilde , benim güzel sevişimden.
Bir de kollarımda ağırlığınca bir boşluk…

Bulamadığımdan değil, artık aramadığımdan.
Şimdi bir afetin  sonrasında yenileniyor şehir.
Ne beklerim artık seni , ne de isterim.
Varlığından daha hoşnut, bıraktığın bu boşluk…



31 ağustos 2017 01:57


Hocalarımız'a

Her yanımda hocalar
Hangisine güvensem
Dünya bile böyleyse
Nasıl olur cehennem?

Sesin hoş, sarığın ala
Herşeyinde mükemmel
Cennete gidemez miyim,
Cemaatinize girmesem?

Çok alim hocalarımız
Üstünler birbirinden
Yanlış biliyorsun derler
Çıksa gelse peygamber..

Düşlüyorum

Bu gidişlerin
Hayal gücüme gidiyor.
Düşlüyorum.

Maneviyat acım kadar,
Canım kadar edebiyat
Düşlüyorum.

Balkonlar çarpıyor kafama.
Asfalt ruhuma gebe
Düşlüyorum.

Balkonlar soğuk rüzgar
Yorganlarınızı
Gülleyiniz…

Düşlü-yorum.

Serçem






Serçem,
Uçurdu seni kaderin ürkütücü hızı.
Gittin , git.
Tükürmem ağzımdaki kanı ben.
İyiyim iyi.

-sevgi yetmez demişler, desinler.
Sevgi yeter diyorum ben de.
Sevgin yetecek kadar değilse.
Sevgi yetmez dersin elbet
Serçem gittin, dönme.

Ne bulutu , ne gecesi , ne ayı.
Terkediliş yaşanmadıkça anlaşılmaz.
Bilinçleri köreltecek bir acı,
Büyük acıların şiiri yazılmaz.

Serçem,
Uçurdu seni geleceğin korkusu.
Geçmişi yaşamıştık – gelmemişti gelecek.
Ve belki hiç gelmeyecekti.
Ancak – şimdimiz- vardı elimizde.
Kaygılarla kanladığımız
İyiyim iyi.

Kadanının sesi , rüzgarları gıdıklasın.
Serçem gittin!

Dönme geri…

Sinek Kuşu



Sinek Kuşu


Kim sevdi pencereden baktığın dünyayı?
Kapandı göz kapaklarım , pencereler kapandı.
Sinek kuşu hep kanadını çırpardı.
Bir düşmek korkusu ile yüreğimi karardı?

Bu evler, bu evler hep yer altına dökülsün.
Sevgilim rahmindeki akrepleri öldürsün.
Kapattığım ağzımı , kulaklarım açıldı.
Çok uzaklarda sinek kuşu kanat çırptı.

Nasılda yaklaşır bir çiçeğe uçarak.
Saniyede elliye yakın kanat çırparak.
Bu evler , bu evler hep mağralara dönüşsün.
Sevgilim saçlarından akdenize sürülsün.,

İşte lağm akıtan milenyum çağınız…,
Hür’üz uzandıkça kablolarımız.
Bir köpeğin zincirin sonuna kadar koşması,
Sinek kuşunun çiçekler etrafında uçması.

Bu evler, bu evler hep gökyüzünü kapladı.
İçlerinden birinde sevgilimde olmalı.
Yer yarılsın bu evleri mağmalara götürsün.
Kapattım gözlerimim hayal gücüm açıldı.