19 Ekim 2017 Perşembe

Müjde Uzatma Gel

Benim her günüm bir sanat filmi müjde.
Bir sıkılıyorum bir sıkılıyorum hiç sorma.
Otobüs duraklarında bekliyorum.
Kadınlarla göz göze geliyorum.
Düşünüyorum ki her kafada bir Allah var.
Sonra ben de varım müjde
Zaman var, uzaklık var. Uzakta sen…
Uzatma gel… müjde. Uzatma gel.

Senin uçurumların beni öldürmüyor müjde.
Sakat bırakıyor, süründürüyor ama öldürmüyor.
Kitaplar okuyorum,dilencilere para veriyorum.
Gideceğim yere çok var. Koltuğumu yaşlılara veriyorum.
Dua ediyorum. Sonra tüm varlığı seviyorum.
Bir iyiliğimin karşılığında seni bana versin diye…
-Allah sevdiğine kavuştursun- , diyen bir dilenciye,
Allah olurda itimat eder diye.
Müjde… allah de müjde.

Senin ağzından galaksiler düştü gördüm.
Yol yordam bilmiyordum , dişlerinden öptüm.
Senin sarına sarıldı gözlerim.
Sen misin sen? Sen nesin anlayamıyorum.
Güzelliğini kesici alet olarak kullanıyorsun.
Müjde! Seni allaha söylüycem.



Sen Buralara Ait Değilsin

Sen buralara ait değilsin.
Geldin bir bakıp gideceksin.
Bağrına basma dedim dünyayı.
Yanıp, kül olup söneceksin.

Hiç değmez bunlar uğraşmaya.
Güvenme mala mülke, aldanma.
Hepsi emanet , hepsi gidici.
Senin olan ne var hayatta?

Hiç değmez , kendini paralama.
inan gelmiyorlar yanında.
Sen buralar ait değilsin.
Çok alışma bu diyarlara.

Dostlukta var bir yere kadar.
Ama bir gün son bulacaklar.
Sonlar beni bırakmaz deme.
Mezara koyup dağılacaklar.

Ey insanlar siz ...... Mısınız?

Gül müsünüz?
                 Çiçek misiniz?
                 Çok Seviyorum sizi.
Siz ne güzelsiniz!

içinize karışıyorum.
seyrediyorum sizleri.
manaya değer verirken
nasıl unutuyorsunuz maddeyi.
    canımın özleri sizi.

para mı? peh!
-Kağıt parçası.
hiç değiştirmez sizi.
yalan mı?
-lanet gelsin.
doğrudan başkasını söylemez dilleri.

gül müsünüz bülbül mü?
        karar veremedim!
çok bayılıyorum size.
siz ne güzelsiniz!

ibadetiniz gizli , siyasetiniz temiz.
bakıyorumda heran ölecek gibisiniz.
herkes kendi ayıbıyla uğraşıyor.
didinirken kardeşinin yanlışına bakamıyor.

ey insanlar! 
et misiniz , melek misiniz?
her yer ağaç , çiçek , böcek
bu dünyada cennette misiniz?

birer sevgi mabediyiz O'nun
siyahı , beyazı ve diğerleri
babamız adem , havva annemiz
kocaman dünyada yedi milyar kardeşiz.

Ey İnsanlar! Can mısınız /
     ciğer misiniz?


-Bir aksaklıktan dolayı şiiri
burada kesiyoruz. şairin
bilinçaltına kaçırdığı dünyayla
ilgili araştırmalara yetkililerce
başlanmıştır. tüm bu yalanlar
adına şairin yakınları adına
sizden özür diliyoruz. Ve
gerçek dünyanızda başarılar
diliyoruz-

Ey insanlar! Naber?

13 Ekim 2017 Cuma

Gitmektir Bize Gereken


Beni bir odada sıkıştırıyor
Bir şeyler yapmak isteyen ben.
Bir şeyler.. yeni şeyler…
Artık – gitmek- bize gereken.
Çok gemiylen – çok otobüslen.
Zamanla ölüyorlar:
      Her sabah aynı yeri görenler.

Ah ben , kopar ipini , kurtul kendinden.
Onlardan kurtul , kurtul kendinde ki onlardan.
Onlar bıraktılar seni , gittiler hepisi.
Büyürken içimdeki özlermler , gelmediler.
Bir gece terkedip bu dört duvarı
Gideceğim bilmediğim yerlere:
      Götürmeden bekleyen beni…



Teselli Edici Bir Şiir


Aldanmak vardır sevginin olduğu yerlerde.
Bir haydutta zaten hep sırtından vurulur.

Başlıyor vazgeçmek , yüzleşince gerçekle.
Vazgeçince gerçekten , hayaller kurulur.

Her mahallenin bir aşığı vardır umutsuz.
Bir karanlık odada dualarla avunur.

-Ya onu ver bana , yahut onu benden al-
Sızlayan sesi arş-ı aleme dek duyulur.

-her dua kabülmüş- öyle demiş evliyalar
Diyerek diyerek… alahından umulur.

Beklenen gelse bile kalp gayrı yoruldu.
Dert sahibi olmak en güzel kulluktur.

İyileşir yürek ve o kara geceler de biter.
Leylayı ararken, mevla böyle bulunur.



Caddeleri Gezeriz

Caddeleri gezeriz
Ve bu çağdan kurtuluruz.
Kurtuluruz cep telefonlarından
Bilgisayarladan ,televizyonlardan.
Zincirlerimizden.
Kurtuluruz kablolardan.

Cazddeleri gezeriz
Kavrulmuş leblebi kokularıyla
Yeniden insan olur yeniden
Özleminden öldüğümüz çocukluğu
Belki böyle buluruz.

Caddeleri gezeriz.
Evde yemek hazırdır zaten.
Balkonlar dolu , akşam kokusu.
Semt bir yağmura tutulur.
Kaçmayız be bu kez kaçmayız.
Belki budur aradığımız.

Zincirlerimizde.

Güzel ondan


Şu yoldan gelir belki
Belki de şu yoldan
O isterse gelmesin
Beklemek güzel ondan

Belki mor giyer gelir
Belki de siyah giyer
O isterse gelmesin
Renkler güzel ondan

Belki yarın gelir
Belki de birazdan
İsterse hiç gelmesin

Beklemek güzel ondan.

Güvercin Taklası

Tarihi geçmiş bu hüznü
Tüketmekten hasta ruhum.
Yeni uyandım akşamın uykusundan
Ağlamak istiyorum.

Dağlamak istiyorum.
Şehrin tüm üzerine.
Ancak öyle güzel olur.
Buradan akşam üstü.

Gözlerimle görünce,
Güvercin taklasını.
Kara karganın hüznünü
Anlamak istiyorum.

Düşümde hep. Şiiret bir karga.
Sarılmış gerdanına güvercinin.
Bu kasveti üzerimden,
Bir türlü atamıyorum.

Öldürse de güvercini.
Yinede zencidir karga.
Bunu akşam hüznüne,
Anlatamıyorum.

Büyük harflerle:
ANLATAMIYORUM.



Gerçekten

Bir gecenin içindeyim yine
Öyle bir düşünce içinde
Uzaklar var hep bir yerlerde
Bir  yerlerde gitmekler
Ben unutulmuşum bir yerlerde
Dönmüş yüzler benden
Düşünmekten belki , belki de
Gerçekten.

İşte bir gecenin içindeyim yine
Yaşadığı kadar etki bırakmıyor
İnsanlar öldüğünde.
Ne fark eder geç ya da erkenden
Ne fark eder çürümek bir yerlerde
Sanki farklı bir sıhhat var ölmekte.
Gerçekten.

Bir gecnin tam içindeyim yine.
Kinim yok, hasretim dingin.
Umudum yok , en güzeli : acım dinmiş.
bir nehir düşünüyorum istersem.
İstersem güneşli bir cumartesi.
Hayaller çok güzel gerçekten.
Gerçekten.



Günlükler

1.
Sıtını dayayıp ranzasının demirine
Günlük tutar bir mahkum özlemiyle;
    -hergün aynı şeyler , keşke dışarda olsamda ,
Biraz bulut yesem , rüzgar içsem , göğe uzansam, yeri öpsem-

2.
Evde kalmış bir kız günlük tutar aynı vakitlerde
Öfkelidir biraz , bir eli kalemde, bir eli çenesinde.
-tüm erkekler orospuçocuğudur. Keşke ben de
Erkek olsam-
3.
İlerler biraz zaman , mahkum uyur , kız uyur.
Bir asker gelir nöbetten , çözülür ellerinin buzu;

          -bu vatanı sağ tutma işi , sorulur hep fakirlerden.
Neden?-

4.
Bir ergen efkarlıdır ve yeni başlıyordur sigaraya da.
Acısı sığmaz kaleme ve taşar kağıtlara;
-eceye çok aşığım. Bu kara geceler of bu kara geceler…
Onun gözlerini hatılatır…
O değil de , tarihçinin göğüsleri de süper.-

5.
Uyanır memur ihsan, karısının horultusundan.
Hayatını hep düşünerek yaşamıştır bilgiyle..

-doğdum , büyüdüm, okudum ve evlendim.

Şimdi de emekli olup , öleceğim allahın izniyle

HK için Yalnızlık Giderici Şiirler silsilesinin İlk denemesi

-bir uçurtma hatırlarım
Ama akıbetinin silmişim
Çocukluğumdan-

Kendin bildiğin anlardan
Nasılda koparıyor seni zaman
Yabancıyım düne – yabancıyım yarına
Elde var bugün! Öyleyse iyi kullan.

Bir koku alırda beni içine
Niye bir yolculuğa başlar?
Ah nasılda geçmiş böyle zaman
Derken bile geçip gitmiş zaman.

Değişmiyor değişime direnmek
İnsan bir benlik çukurunda hep
Yabancıyım kendime – yabancıyım bana
Bir daha bulamıyor kendini yitirenler.

-çocukluğumdan. Düştüm.
Şimdi  artık hiçbir şey olamıyorum-