9 Aralık 2017 Cumartesi

Nolcak ki böyle...?

Şu zamanı bir tutamadım ya şöyle
 Hani mevsimlerle de bir alakam kalmadı.
Nasıl eskiyor gelecek , gelmeden?
Sabah havalandırılan evler gibiyim
Hiç yoktan yere soğuyorum kendimden
Ve artık beğenmiyorum küçük ağızlı kadınları
Gülemiyorum en cana yakın sırnaşmalara
Ve artık göremiyorum şimdiyi öylece
Gözlerim mi eskidi , solmuş sanki her şey.
Hiçbir şey ağlamadan hemen akşam oluyor
Yatağımda bıraktığım çukura yabancıyım

Hiç mutlu değilim n’olcak ki böyle?
Ben hiç mutlu değilim ya , n’olcak ki böyle?

Şu ben denilen yabancıyı atamadım içimden
Ah canım kendim , nolur bana zarar verme
Dokunduğum deriler sahibinden dökülmüştür
Boşlukta silinmiştir çıkardığımız sesler
Günlüğe yazılmamış kayıp bir gün gibi
Gerçek sanki kendim için anımsadığım her şey
Ve artık korkmuyorum ölümün ağrısından
Söylemişlerdi zaten başlayan her şey biter
Ve artık alıyorum verdiğim anlamları
Pek bir hoyratmış çırılçıplak gerçek
Peki kime yeni gelebilir , bende eskiyen ben?
Şu zamanı bir tutamadım şöyle..

Hiç mutlu değilim n’olcak ki böyle?

Hiç mutlu değilim ya ben , n’olcak ki böyle?

Seni Hatrıladığım Gibi Kalırsın Sandım


Seni Hatırladığım gibi kalırsın sandım
Hep aynı kahkülünle seni gördüm köşede
Unutacağım diye korktum resmine baktım
Sanki resimler solarken sen hep yeni kaldın
Bilirsin hayaller mekandan münezzehtir
Seni kendime aldım , hayalden dünya yaptım
Münezzehmiş zamandan kurulan bu hayaller
Seni hatırladığım gibi kalırsın sandım

Seni hatırladığım gibi kalırsın sandım
Yıktım, tekrar kurdum bende bıraktığın seni
Olduğundan da güzel hatırlanan anılar
Her gece o köşeye gelip sana sarıldım
Sen hep yenilenirdin , hayallerin eskirken
Hayallerin eskirken, sen hep yenilerindin
Zamanın yeliyle yanıyor dönüş biletin
Seni hatırladığım gibi kalırsın sandım.



19 Ekim 2017 Perşembe

Müjde Uzatma Gel

Benim her günüm bir sanat filmi müjde.
Bir sıkılıyorum bir sıkılıyorum hiç sorma.
Otobüs duraklarında bekliyorum.
Kadınlarla göz göze geliyorum.
Düşünüyorum ki her kafada bir Allah var.
Sonra ben de varım müjde
Zaman var, uzaklık var. Uzakta sen…
Uzatma gel… müjde. Uzatma gel.

Senin uçurumların beni öldürmüyor müjde.
Sakat bırakıyor, süründürüyor ama öldürmüyor.
Kitaplar okuyorum,dilencilere para veriyorum.
Gideceğim yere çok var. Koltuğumu yaşlılara veriyorum.
Dua ediyorum. Sonra tüm varlığı seviyorum.
Bir iyiliğimin karşılığında seni bana versin diye…
-Allah sevdiğine kavuştursun- , diyen bir dilenciye,
Allah olurda itimat eder diye.
Müjde… allah de müjde.

Senin ağzından galaksiler düştü gördüm.
Yol yordam bilmiyordum , dişlerinden öptüm.
Senin sarına sarıldı gözlerim.
Sen misin sen? Sen nesin anlayamıyorum.
Güzelliğini kesici alet olarak kullanıyorsun.
Müjde! Seni allaha söylüycem.



Sen Buralara Ait Değilsin

Sen buralara ait değilsin.
Geldin bir bakıp gideceksin.
Bağrına basma dedim dünyayı.
Yanıp, kül olup söneceksin.

Hiç değmez bunlar uğraşmaya.
Güvenme mala mülke, aldanma.
Hepsi emanet , hepsi gidici.
Senin olan ne var hayatta?

Hiç değmez , kendini paralama.
inan gelmiyorlar yanında.
Sen buralar ait değilsin.
Çok alışma bu diyarlara.

Dostlukta var bir yere kadar.
Ama bir gün son bulacaklar.
Sonlar beni bırakmaz deme.
Mezara koyup dağılacaklar.

Ey insanlar siz ...... Mısınız?

Gül müsünüz?
                 Çiçek misiniz?
                 Çok Seviyorum sizi.
Siz ne güzelsiniz!

içinize karışıyorum.
seyrediyorum sizleri.
manaya değer verirken
nasıl unutuyorsunuz maddeyi.
    canımın özleri sizi.

para mı? peh!
-Kağıt parçası.
hiç değiştirmez sizi.
yalan mı?
-lanet gelsin.
doğrudan başkasını söylemez dilleri.

gül müsünüz bülbül mü?
        karar veremedim!
çok bayılıyorum size.
siz ne güzelsiniz!

ibadetiniz gizli , siyasetiniz temiz.
bakıyorumda heran ölecek gibisiniz.
herkes kendi ayıbıyla uğraşıyor.
didinirken kardeşinin yanlışına bakamıyor.

ey insanlar! 
et misiniz , melek misiniz?
her yer ağaç , çiçek , böcek
bu dünyada cennette misiniz?

birer sevgi mabediyiz O'nun
siyahı , beyazı ve diğerleri
babamız adem , havva annemiz
kocaman dünyada yedi milyar kardeşiz.

Ey İnsanlar! Can mısınız /
     ciğer misiniz?


-Bir aksaklıktan dolayı şiiri
burada kesiyoruz. şairin
bilinçaltına kaçırdığı dünyayla
ilgili araştırmalara yetkililerce
başlanmıştır. tüm bu yalanlar
adına şairin yakınları adına
sizden özür diliyoruz. Ve
gerçek dünyanızda başarılar
diliyoruz-

Ey insanlar! Naber?

13 Ekim 2017 Cuma

Gitmektir Bize Gereken


Beni bir odada sıkıştırıyor
Bir şeyler yapmak isteyen ben.
Bir şeyler.. yeni şeyler…
Artık – gitmek- bize gereken.
Çok gemiylen – çok otobüslen.
Zamanla ölüyorlar:
      Her sabah aynı yeri görenler.

Ah ben , kopar ipini , kurtul kendinden.
Onlardan kurtul , kurtul kendinde ki onlardan.
Onlar bıraktılar seni , gittiler hepisi.
Büyürken içimdeki özlermler , gelmediler.
Bir gece terkedip bu dört duvarı
Gideceğim bilmediğim yerlere:
      Götürmeden bekleyen beni…



Teselli Edici Bir Şiir


Aldanmak vardır sevginin olduğu yerlerde.
Bir haydutta zaten hep sırtından vurulur.

Başlıyor vazgeçmek , yüzleşince gerçekle.
Vazgeçince gerçekten , hayaller kurulur.

Her mahallenin bir aşığı vardır umutsuz.
Bir karanlık odada dualarla avunur.

-Ya onu ver bana , yahut onu benden al-
Sızlayan sesi arş-ı aleme dek duyulur.

-her dua kabülmüş- öyle demiş evliyalar
Diyerek diyerek… alahından umulur.

Beklenen gelse bile kalp gayrı yoruldu.
Dert sahibi olmak en güzel kulluktur.

İyileşir yürek ve o kara geceler de biter.
Leylayı ararken, mevla böyle bulunur.



Caddeleri Gezeriz

Caddeleri gezeriz
Ve bu çağdan kurtuluruz.
Kurtuluruz cep telefonlarından
Bilgisayarladan ,televizyonlardan.
Zincirlerimizden.
Kurtuluruz kablolardan.

Cazddeleri gezeriz
Kavrulmuş leblebi kokularıyla
Yeniden insan olur yeniden
Özleminden öldüğümüz çocukluğu
Belki böyle buluruz.

Caddeleri gezeriz.
Evde yemek hazırdır zaten.
Balkonlar dolu , akşam kokusu.
Semt bir yağmura tutulur.
Kaçmayız be bu kez kaçmayız.
Belki budur aradığımız.

Zincirlerimizde.

Güzel ondan


Şu yoldan gelir belki
Belki de şu yoldan
O isterse gelmesin
Beklemek güzel ondan

Belki mor giyer gelir
Belki de siyah giyer
O isterse gelmesin
Renkler güzel ondan

Belki yarın gelir
Belki de birazdan
İsterse hiç gelmesin

Beklemek güzel ondan.

Güvercin Taklası

Tarihi geçmiş bu hüznü
Tüketmekten hasta ruhum.
Yeni uyandım akşamın uykusundan
Ağlamak istiyorum.

Dağlamak istiyorum.
Şehrin tüm üzerine.
Ancak öyle güzel olur.
Buradan akşam üstü.

Gözlerimle görünce,
Güvercin taklasını.
Kara karganın hüznünü
Anlamak istiyorum.

Düşümde hep. Şiiret bir karga.
Sarılmış gerdanına güvercinin.
Bu kasveti üzerimden,
Bir türlü atamıyorum.

Öldürse de güvercini.
Yinede zencidir karga.
Bunu akşam hüznüne,
Anlatamıyorum.

Büyük harflerle:
ANLATAMIYORUM.



Gerçekten

Bir gecenin içindeyim yine
Öyle bir düşünce içinde
Uzaklar var hep bir yerlerde
Bir  yerlerde gitmekler
Ben unutulmuşum bir yerlerde
Dönmüş yüzler benden
Düşünmekten belki , belki de
Gerçekten.

İşte bir gecenin içindeyim yine
Yaşadığı kadar etki bırakmıyor
İnsanlar öldüğünde.
Ne fark eder geç ya da erkenden
Ne fark eder çürümek bir yerlerde
Sanki farklı bir sıhhat var ölmekte.
Gerçekten.

Bir gecnin tam içindeyim yine.
Kinim yok, hasretim dingin.
Umudum yok , en güzeli : acım dinmiş.
bir nehir düşünüyorum istersem.
İstersem güneşli bir cumartesi.
Hayaller çok güzel gerçekten.
Gerçekten.



Günlükler

1.
Sıtını dayayıp ranzasının demirine
Günlük tutar bir mahkum özlemiyle;
    -hergün aynı şeyler , keşke dışarda olsamda ,
Biraz bulut yesem , rüzgar içsem , göğe uzansam, yeri öpsem-

2.
Evde kalmış bir kız günlük tutar aynı vakitlerde
Öfkelidir biraz , bir eli kalemde, bir eli çenesinde.
-tüm erkekler orospuçocuğudur. Keşke ben de
Erkek olsam-
3.
İlerler biraz zaman , mahkum uyur , kız uyur.
Bir asker gelir nöbetten , çözülür ellerinin buzu;

          -bu vatanı sağ tutma işi , sorulur hep fakirlerden.
Neden?-

4.
Bir ergen efkarlıdır ve yeni başlıyordur sigaraya da.
Acısı sığmaz kaleme ve taşar kağıtlara;
-eceye çok aşığım. Bu kara geceler of bu kara geceler…
Onun gözlerini hatılatır…
O değil de , tarihçinin göğüsleri de süper.-

5.
Uyanır memur ihsan, karısının horultusundan.
Hayatını hep düşünerek yaşamıştır bilgiyle..

-doğdum , büyüdüm, okudum ve evlendim.

Şimdi de emekli olup , öleceğim allahın izniyle

HK için Yalnızlık Giderici Şiirler silsilesinin İlk denemesi

-bir uçurtma hatırlarım
Ama akıbetinin silmişim
Çocukluğumdan-

Kendin bildiğin anlardan
Nasılda koparıyor seni zaman
Yabancıyım düne – yabancıyım yarına
Elde var bugün! Öyleyse iyi kullan.

Bir koku alırda beni içine
Niye bir yolculuğa başlar?
Ah nasılda geçmiş böyle zaman
Derken bile geçip gitmiş zaman.

Değişmiyor değişime direnmek
İnsan bir benlik çukurunda hep
Yabancıyım kendime – yabancıyım bana
Bir daha bulamıyor kendini yitirenler.

-çocukluğumdan. Düştüm.
Şimdi  artık hiçbir şey olamıyorum-


29 Eylül 2017 Cuma

Yanmak Bile Güzel

Ne var aşktan güzel
Acısı anlam
Sefası bayram…

Varlığı heyecan
Yokluğu keder
Ne var aşktan güzel?

Atmaktan başka
Bir anlamı var kalbin

Nefis terbiyesi
Sabretmenin öğretmeni

Soruyorum
Ne var aşktan güzel?

Renklerin rengi
Evrenin sebebi

Ama bu yangın

İşte bir yangın!
Yanmak bile güzel.

Bir Şey Eksik


Ne eksik?
Bilmiyorum…  Bir şey eksik!
Karnım tok , odam sıcak.
Bu dert ne elle tutulur,
Ne de bir çeşit kuruntudur.
Bir şey eksik.
 Dolduramıyorum…


İyide ne eksik?
Aramalar bir buluşa varamıyor.
Yüreğimin ortası kan batağı.
Bu kanlı yolun izini
Süremiyorum…
Allahım ben neden mutsuzum ki?
Of… Bir şey ekik
Bulamıyorum.

Tamam da ne eksik?
Bu nefes alış verişlerde.
Ne bir bilinç , ne bir haz var.
Sabah oluyor , sonra akşam.
Yabancısıyım bu acı fikrin.
Ben eksiğim bu derimin içinde ben!
Aramakla bulamıyorum bu eksiği.
Sabah oluyor , sonra akşam…
Bir şey eksik.


Bu mu yaşam?

Var olmama hakkı ile ilgili


Var olmanın Yadsınamaz Bir Acısı var

Var olmanın yadsınamaz bir acısı var. Hiçbir şey  var olmak kadar ağır değil. –Yok olmak hiç bahsi edilmeyen şey olmak olsa gerek. Ama bir adada bar olan ama kimsece bilinmeyen biri yok mudur? Bilemeyiz belki böyle biri yoktur? Ama belirdi kafamızda bir kere. Ya varsa , ya yoksa… Yok olmak hiç bahsedilmeyen bir şey – olmak değilmiş.  O zaman dağılalım.

Var olmanın
Anlamı:din.
        -Anlaşıldı.

Dinin Anlamı?
Var olmak… 
       -Anlaşıldı.
Neden varız?
El cevap: Dine bakınız.

-Var olmama hakkımızı kullanmak ile
İlgili müracaatlar için , yok olduğunuz
Vakitleri kanıtlayınız…

Dinsizim , din sızım.
Ne yapmalı?
El cevap = Ölüm sonrasına
Mantıklı yanıtlar bulup,iç huzuru
Sağlayıp yaşamalı.

İnanmak istiyorum,inanamıyorum
Ne yapmalı?
El cevap : Dinin verdiği içe zor gelen,
Cevaplara dil ile inanıp,
Yüreğin inanması beklenmeli.
İçerde kibir var mı araştırılmalı.

Not: Bilinçleri yok olunca var olmanın
Aüır yükü altında ezilmekten kurtulacağına gerçekten

İnananlar ölmelileri. Lütfen kanıtlayınız

9 Eylül 2017 Cumartesi

boşluk

Boşluk

Kavuşmak kucağımda bir boşluk
Ne tenin hatrımda ; ne sesin, ne kokun
O neşeli akşamlarda yarım yarım öpüşlerimiz.
Bir de kulaklarımda sesinden bir boşluk.

Unutulmadığından değil , unutmak istemediğimden.
Hani şehirlerden kaçışımız, yolları yurt edişimiz.
Güzel oluşundan değilde , benim güzel sevişimden.
Bir de kollarımda ağırlığınca bir boşluk…

Bulamadığımdan değil, artık aramadığımdan.
Şimdi bir afetin  sonrasında yenileniyor şehir.
Ne beklerim artık seni , ne de isterim.
Varlığından daha hoşnut, bıraktığın bu boşluk…



31 ağustos 2017 01:57


Hocalarımız'a

Her yanımda hocalar
Hangisine güvensem
Dünya bile böyleyse
Nasıl olur cehennem?

Sesin hoş, sarığın ala
Herşeyinde mükemmel
Cennete gidemez miyim,
Cemaatinize girmesem?

Çok alim hocalarımız
Üstünler birbirinden
Yanlış biliyorsun derler
Çıksa gelse peygamber..

Düşlüyorum

Bu gidişlerin
Hayal gücüme gidiyor.
Düşlüyorum.

Maneviyat acım kadar,
Canım kadar edebiyat
Düşlüyorum.

Balkonlar çarpıyor kafama.
Asfalt ruhuma gebe
Düşlüyorum.

Balkonlar soğuk rüzgar
Yorganlarınızı
Gülleyiniz…

Düşlü-yorum.

Serçem






Serçem,
Uçurdu seni kaderin ürkütücü hızı.
Gittin , git.
Tükürmem ağzımdaki kanı ben.
İyiyim iyi.

-sevgi yetmez demişler, desinler.
Sevgi yeter diyorum ben de.
Sevgin yetecek kadar değilse.
Sevgi yetmez dersin elbet
Serçem gittin, dönme.

Ne bulutu , ne gecesi , ne ayı.
Terkediliş yaşanmadıkça anlaşılmaz.
Bilinçleri köreltecek bir acı,
Büyük acıların şiiri yazılmaz.

Serçem,
Uçurdu seni geleceğin korkusu.
Geçmişi yaşamıştık – gelmemişti gelecek.
Ve belki hiç gelmeyecekti.
Ancak – şimdimiz- vardı elimizde.
Kaygılarla kanladığımız
İyiyim iyi.

Kadanının sesi , rüzgarları gıdıklasın.
Serçem gittin!

Dönme geri…

Sinek Kuşu



Sinek Kuşu


Kim sevdi pencereden baktığın dünyayı?
Kapandı göz kapaklarım , pencereler kapandı.
Sinek kuşu hep kanadını çırpardı.
Bir düşmek korkusu ile yüreğimi karardı?

Bu evler, bu evler hep yer altına dökülsün.
Sevgilim rahmindeki akrepleri öldürsün.
Kapattığım ağzımı , kulaklarım açıldı.
Çok uzaklarda sinek kuşu kanat çırptı.

Nasılda yaklaşır bir çiçeğe uçarak.
Saniyede elliye yakın kanat çırparak.
Bu evler , bu evler hep mağralara dönüşsün.
Sevgilim saçlarından akdenize sürülsün.,

İşte lağm akıtan milenyum çağınız…,
Hür’üz uzandıkça kablolarımız.
Bir köpeğin zincirin sonuna kadar koşması,
Sinek kuşunun çiçekler etrafında uçması.

Bu evler, bu evler hep gökyüzünü kapladı.
İçlerinden birinde sevgilimde olmalı.
Yer yarılsın bu evleri mağmalara götürsün.
Kapattım gözlerimim hayal gücüm açıldı.

26 Ağustos 2017 Cumartesi

Bana -şair deyin...

Bana şair deyin yoksa hiç olacağım
Bir kelimeye dolduramadan boş kalacağım.

Rabbim cennete vizeler kalksın artık
Yoksa bu düşünce silsilesinde linç olacağım.

Bana şari deyin yoksa hiç olacağım
Metropolde ucubeler içinde şiir yazacağım.

Dağları ve ormanları , güzel kadınları
Yazmaya değer olanları yitirsem de şair olacağım.

Bana şair deyin yoksa hiç olacağım.
Gösterin hangi mektep gerek onu okuyacağım.

Ya çelişik yüreğime uyuşmalar bulunuz…

Ya çekilin önümden ben şair olacağım…

Bu eller , güzel mesken

Gözlerinizde benden bir şeyler var
Siz çocukluğunuzu nerede yapmıştınız?
Belki bir ötobüs aşkıydık yıllar önce,
Zihnim belki unutmamış benden habersizce.

Bu eller güzel mesken , evi olsun ellerimin.
Sizi günün her dakikasında bir kere öpmeliyim.
Bırakalım filmleri , şarkıları , şiirleri.
Sizi istediğim gibi benliğimle sevmeliyim.

Gözlerinde benden bir şeyler var
Allah bende  bıraktığı yerde , sizden devam etmiş.
Hani diyordum ya bende bir şey eksik
Hani diyordum hani… hepsi sizde gizli.


Saldırı Başlar Birazdan


Saldırı başlar birazdan
Ve saat gece yarası.
Otogarlar şehirlere çok uzak,
Ve otogarlara giden o yollarda ;
Çok ağır bir dram var.

Evlerin yarı baygın lambalarından
Bir soru takılır hep aklıma.
Kim yaşar bu evlerde kim?
Mutlular mı , yoksullar mı?
Kedileri var mı?

Neden üşütür bu sis
Logar kapaklarından tüterek
Sarı lambalı nahoş sokaklarda
Şu büyüyemeyen körpe yüreğimi üşütür hep.

Başladı saldırı şimdi
Otobüs bir hayli hızlandı.
Hep geçmişi ardımda bıraktığımı sanardım.
Vardığım yerlerde beni bekledi kaçışım.

Giderek azalmaya başlar evler tek tük.
Radyolara istek yollayan
Televizyonların alt yazılarında numara paylaşan.
O yalnız kimseler , yoksa bu evlerde mi?

Karanlık son hızla infilak eder zihnimde.
Ve karanlık patladığında aydınlanmaz her yer.
Muavinler uyur , çocuklar uyur
Cama düşer kafam , kafama düşer ölüm.

Sırt çantama kitap koydum okumadım.

İstedim ben ölünce çürümesin içimde…

Kazağıma Yazdığım Şiir


Örülmüş kazağım
Milenyum çağına inat
Güzel kazağım benim
Pamuk elli babanneler örecek seni
Tüm kış sırtımda seni taşıyacağım.

Sinecek üstüne
Zamanın güzel neşesi
Zamanın gebertildiği kırahaathanelerin
Şeyh nefreti barındıran izmarit kokusu

Desenlerin üzerinde hayal kuracağım
Neyleyim tüm kızlar seni beğenmesin
Tüm kış sırtımda seni taşıyacağım…

Güzel kazağım.

Beni Öldüremedin , Yaşayamıyorum


Aşkı iki kişi yaşar;
Bir kişi unutur,
Bir kişi de acıyla hatırlar…

Adın tüm soykırım tarihlerinden daha acı.
Duyduğumda savaş artığı bir topun,
İnfilakına benzeyen bir sızı olarak,
Yüreğimin derinliklerinde ateşleniyor.

 sonbaharda bir aşka düşmek
 nedenli yüce bir hata.

Tüm hatlarımla seni düşünüyorum,
Titrek şiir , solgun bir şarkı , son hatıra.
Ben şu vakitlerde saydam bir tenin,
Sana dokunduğunu düşlüyorum.
Yüzün pencereye dönük pakıyorsun dağlara,
Biliyorum , biliyorum. Sen de inanıyorsun ferhata.
Soramadım , korkunç bir cevap verecektin.
Yüzün benim yüzümken,
Beni neden sevmedin?

Beni öldüremedin , yaşayamıyorum.
Bırakıldığımız yerden çok uzaklardasın ve
Belki yeni bir aşkın tam ortasında sen.
Ben başladığımız ilk günün şevkinde.
Ne ölebiliyorum , yahut ne iyileşiyorum.

Ne doydum sana , ne aç kaldım, anlamıyorum.
Gök kadar yüreğim seninle doldu, taşıyamıyorum.
Gittin beni öldüremedin,

Yaşayamıyorum….

Çok Aradım

Çok aradım.
Beklemekten usandım…

Bir rüzgar sesiydi hatıramda
Yüzümü meleklere okşatan.
Yüreğim kendi kanında boğuldu
Sıkışan sevgisini kusamamaktan.
Uçamamaktan öldü gökyüzü,
Köreli verdi kanatlarım.küskünüm
Küskünüm aradığımı bulamamaktan…

Çok aradım
Aramaktan yenildim…

Allahım ben…
Ben Allahım çok…
Yalnızların toplamından bile yalnızım.
Kafamın içinde tekrar eden bir katliamın,
Kan izlerini silemiyorum ben Allahım.
Yurt edemiyorum şu evleri , dağları , anneleri.
Allahım ben çok sahipsiz kaldım.
Beni bir bıraksalar varlığımın sancısında,
Allahım ben , ben varım!

Çok aradım.

Ben ve anlamım?

karalar bağlamak


Yaşıyoruz şükür diyerek umarak
Neyi düzeltir feryat edip ağlamak?
Varsa bir göz odan , bir tas sıcak çorba,
Hak mı bu halde , karalar bağlamak?

Yanmıyorsa canın , sağlığında tamsa,
Yataktan yattığın gibi kalkıyorsan,
Her derdin bir dermanı varmış ararsan
Hak mı bu halde karalar bağlamak?

Güneşin ısıtıp , ayında parlarsa,
Her duanı duyan bir rabbinde varsa,
Demediler mi sana yalan bu dünya?

Hak mı bu halde karalar bağlamak?

seni düşündüm

I.
Seni düşündüm.

Kendini terk etiş , bende kalmışsın.
Yanlış hatıram.
Biliyorum seni hiç böyle olmadın.
Biliyorum ben de hiç böyle sevmedim seni.
Gitmenle  yola çıkan bir sevda bu,
Dönmenle bitebilir, dönme geri…

II.
Gömleğimin cebinde gül kuruttum.
Gerçekten buna değer misin?
Seni düşündüm.
Dürüldüm kan kuyusu yatağıma,
Yüreğimde iblisin ses tonuyla düşündüm.
Uyudum, uyku dersen buna.
Uyudum kendim , kendimden uzakta…

III.

Seni düşündüm.

Taşıyamıyorum.

Beyler...


Çağımız modern çağ beyler
Yaşamak için çalışacağız.
İşi bittiğinde sistemin bizimle.
Ölümü anacağız huzur evlerinde…

Aşk mı? Aman saçmalamayın beyler!
sevdiğimiz kadınlar , doktorlarla evlenecekler.
İşsiz kalıp , stresten delirdiğimizde
Yalnızlıklar büyüteceğiz , fakirliğimizden.


Zamanımız ahir zaman beyler.
Delirmemek için akıllı olacağız.
Ne onur , ne gurur bırakacaklar,
Bir eşeğin emrinde yaşayacağız.

Ankarada dayımızda yok beyler.
Önce bir okul okuyup ,dayı bulacağız.
İnsanları basamak sayıp , sırtlarına basacağız.
Yaşamak için alçak mı olacağız?

Zaman ahir zaman beyleer!
Çağımız modern çağ elbet!
Ya kalabalığa karışıp susacağız…
Ya yalnız kalıp dışlanacağız.


Karar / sizin bile değil beyler!

Acı Bir Hatıranın Tam Ortasında


Gerçek mi yoksa hayal mi belli olmayan.
Acı bir hatıranın tam ortasında.
Sanki üzerinden yıllar geçmiş gibi solgun,
Ancak dün yaşanmış gibi canlı.
Acı bir hatıranın tam ortasında…

Sesinden bir boşluk bırakılmış kulağımda.
Bu kadar da güzel değildin oysa biliyorum.
Ben süsledim seni yalnızlığımın boyalarıyla.
Acı bir hatıranın tam ortasında.

Kalpleri elinde tutan Allah aşkına oku.
Ben, ben bu şiire kalbimden koydum.
İnsanlar ölüyordu, darbeler oluyordu , yazık.
Uvuzları kopan o insanlar diyarında,
Yazık çok yazık ki ben seni seviyordum.
Acı bir hatıranın tam ortasında.