Katlanılır hale geldi mi acım?
Şimdi bir alışkanlık olduğunu varsayıyorum
Biliyorum , zaman itibarını alacak
Ve kalbindeki karanlık yerini bırakacak
Daha koyu karanlıklara...
Halden anlayan bir karanlık bulana dek
Belki aydınlıkta karanlığın bir kaç kez açık tonu
Belki aydınlık korku verir bilemezsin.
Bilebilir misin? Bilemezsin.
Katlanılır hale geldi mi acım?
Artık eşyalar hüzünlü durmuyor da
Şimdi bir yalan olduğunu varsayıyorum
Varsayımlar birer acı olarak penseleniyor
Daha koyu ne olabilir ki diyorum
Bir yıldız daha kayıyor iblislere doğru
Demirler,camlar ve tahtalar
Suyundan çok kokusunu seviyorsun
Denizler,karalar ve gökler
Gördüğünü sanıyorsun, göremiyorsun
Görebilir misin? Göremezsin.
Katlanılır hale geldi mi acım?
Yemek yiyebilir bir haldeyim
Şimdi tatların dilime yakıştığını seziyorum
Canım boğazımdan gelirken, durdum
Daha koyu durmalara
Durmak ne emek isteyen bir eylem
Hiç bir şey yapmamak, her şeyi yapmaktan zorken
İki birden büyükmüş sevgilim
Ve be seni seviyorum bu durumda
Halden anlayan bir unutulmuşluk bulana dek
Belki aydınlık gözlerden bağımsızdı
Belki aydınlık görünmezdir
hissedersin, hissediyor musun?
Ve yine yemek yiyebilir bir haldeyim
Zaten sana turşu yemeyi teklif edemezdim
Ve bunu bir şiire konu etmekte saçma olurdu
Katlanılır hale geldi mi acım?
Şimdi bir kabus olduğunu varsayıyorum
Ve beynime açtığın çukuru , çakıl taşıyla dolduruyorum
Biliyorum, zaman intikamımı alacak
Ama istemiyorum! Seni almak yeterli olurdu
Alabilir miyim? Alamazdım.
Katlanılabilir hale geldi mi acım?
Gelmişti! Geçti..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder