Karadeniz de bir
şehir de
Bir otogara indim
İner inmez bir amca
Buraya gel dedi.
Tek bacağı yok
Koltuk değnekli
Sizin okuyunca
hissetiğinizi
Ben görünce
hissettim
Vardım yanına gittim
-buyur amca- dedim
-al şu sandığı- düş
peşime dedi
Amca emektar
ayakkabı boyacısı
Bu sandık sanardım
kuş gibi hafif
Yokladım
kaldırmaya,kopuyordu belim
Yokuşlar merdivenler
çıktım
Sabrettim az kaldı
dönünce şu köşeyi…
Sonunda bir
kahvehane
İçerisi çok
kalabalık
Bir sandaliyeye
oturdu amca
-çocuk nerede kaldı
benim sandık
İçimde bir çaya
kendimi çok hazırladım
Sandığı amcanın ayak
dibine bıraktım
Bir gülümseyip
teşekkür etmedi
Canım yandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder