İstedğimiz saatte uyanıyoruz,
Tabi onlar uyurken, tabi onlar umutsuz
Saçlarını yüzüme çarpıyorsun , istediğimiz yerde
Yol altımızdan geri gidiyor,biz duruyoruz
İstediğimiz vakit , bir anıyı yaşıyoruz
El ele koşuyoruz , yüreğin kaldırmayacağı hayallerde
Saçlarını yüzüme örtüyorsun, onlar işe gidiyor
Bir yaz akşamı saklanıyoruz bir çocuğun hafızasına
Mutlululuk denildikçe ikimizi hatırlıyor.
İstediğimiz saatte gülüşüyoruz
Onların kafası ağrırken uykusuzluktan
Biz uykumuz gelince başımızı kaldırıma koyuyoruz
Elin elimin parçası oluyor , başkalaşıyoruz
İki başlı tek ruhlu bir canavar aşk.
Bunu en çok duvarlar biliyor ve sen
Saçlarının arasında bir ruh uyutuyorsun sen
Bir yaz akşamı , yazın kokusundan daha cazip gelen kokunda
İşte bu , bu çoğalırken yok olmak
İstediğimiz saatte yemek yiyoruz
Ama amansız bir öpücük konduruyorum şakağına
Bir mermiden daha şok etkili, öldürmez , yaşatır
Bu benden değil , işte bu tanrıdan
Bu bir armağan insana , gönlü ipsiz uçuran
Uçuran ve uçuran , yüce göklerde dolandıran
Anlık bir düşme hissiyle , anlık ve amansız
Sarı şekerler , beyaz dişlerinin arasında
Sen sağına bak,yüzümü koyayım soluna
Bir yaz akşamı , yazın kokusundan daha cazip gelen kokunda
İşte bu , bu çoğalırken yok olmak…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder