Sevgilim
bugün,
Çok
geç kalktım.
Bir
akşamüstü şehir baygındı
Ardından
şeytanlar istila etti kalbime.
Usulca
bir yağmur bindi üstümüze.
İşinden
dönen babalar gördüm ellerinde poşetlerle.
İhtiyarlar
camların önlerinde uzaklara bakıyorlardı.
Bu
gözlerle gördüm sevgilim , bu gözlerle.
Benim
gözlerimle sanki sen görüyormuşsun gibi.
Sanki
sen beni görüyormuşsun gibi.
Durdum
biraz… sonra , sonra biraz duramadım.
Sonra
biraz felsefe yaptım.
Felsefem
kılıcını sevgilim, felsefem kılıcını,
Kınından
çıkarıp zihnime sapladı.
Çok
korktum sonra evden kaçtım…
Gördüm
gözlerimle mutlu aşıklar gördüm.
Hepsinin
nasıl ayrılacaklarını düşündüm.
Bir
cennet aromasının kalpten sökülüşüne kadar,
Bir
depremin bir şehirde yaratacağı izdihama dek…
Sevgilim
bugün felaket senaryoları yazdım.
Bu
ellerle yazdım sevgilim , bu ellerle.
Benim
ellerimle sanki sen yazıyormuşsun gibi.
Senin
ellerin , ellerin içinde bana en tanıdık olan,
Neden
, neden tutamıyorum öyleyse?
sevgilim bugün, seni düşündüm sızlandım.
sevgilim bugün, seni düşündüm sızlandım.
Eve
döndüm , uyuyamadım , elma yedim.
Işıkları
açtım yaralarımı güneşlettim.
Peyderpey
oluşan bir olay örgüsünün,
Sökülmek
bilmeyen imlekleriyle uğraştım.
Karanlık
iyi mi iyice çöküverdi şehire.
Ve
inanmazsın sen biliyorum ama
Tüm
sokaklara kokun yayıldı böylece.
Sevgilim
bugün…
Bugün
sevgilim.
Son.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder